Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | riski ortadan kaldırmak | eliminate the risk v. | ||
The application of fiscal conventions agreed between the States should eliminate the risk of double taxation. Devletler arasında kabul edilen mali sözleşmelerin uygulanması çifte vergilendirme riskini ortadan kaldırmalıdır. More Sentences |
||||
General | riski ortadan kaldırmak | remove the risk v. |